24 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- GORBAÇOV’DAN TARİHİ SÖZLER: ”SOVYETLERİN AFGANİSTAN’I İŞGALİ TARİHİ BİR HATAYDI”

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- GORBAÇOV’DAN TARİHİ SÖZLER: ”SOVYETLERİN AFGANİSTAN’I İŞGALİ TARİHİ BİR HATAYDI”

Eklenme : 24.08.2021 - 16:48

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- GORBAÇOV’DAN TARİHİ SÖZLER: ”SOVYETLERİN AFGANİSTAN’I İŞGALİ TARİHİ BİR HATAYDI”

 

 20.yüzyılın sonlarına doğru dünya siyasetine damga vuran ünlü Rus siyasetçi Gorbaçov bugünlerde 90 yaşında ve ülkesinde yaşamını sürdürüyor.

Reuters’in geçen hafta verdiği bir haberde, Biden’ın ABD ordusunu Afganistan’dan çekme kararı üzerine görüşüne başvurulan Gorbaçov’un açıklamaları dikkat çekiciydi. Söylediklerine geçmeden önce bu deneyimli siyasetçiyi kısaca hatırlamak gerekir.

 

Gorbaçov Kimdir?

Gorbaçov 1946’da henüz 15 yaşındayken katıldığı SSCB Komünist Partisi’nin en alt kademelerinde başlayan siyasi yaşamında, rakiplerinden bir hayli hızla yükselerek 1971’de Parti Merkez Komite Üyesi olmuş, 55 yaşında da Politbüro’nun en genç üyesi olarak Parti Genel Sekreterliği’ne getirilmiş yetenekli bir Rus siyasetçi.

Gorbaçov, 1964’deki parti sekreteri Brejnev’den beri düşük büyümelerden bir türlü  kurtulamayan Sovyet ekonomisini canlandırmak için, bir yandan teknolojik modernizasyonlara yöneldi,  diğer yandan da işgücü verimliliğini yükseltmek için Sovyet bürokrasisini on yılların hantallığından kurtarmak için büyük çaba gösterdi.

Bir süre sonra bunların boşa çıktığını gören Gorbaçov, 1987/88’de Sovyet ekonomik ve politik sisteminde daha derin reformlara gitmek için glasnost (açıklık) ve perestroika (ekonomik ve sosyal yeniden yapılandırma) kararları aldı.

Açıklık politikası ile Stalin’in ardından uzun süre geçmesine karşın hala kalan bazı izleri tamamen silinmesiyle medyada ifade özgürlüğü benimsendi. Yeniden yapılandırma çerçevesinde de, nomenklaturadan aday belirleme yerine, gizli oy ile çok adaylı seçimlere gitme kararı alındı. Sınırlı da olsa yavaş yavaş pazar ekonomisi mekanizmasına geçildi. Ancak ılımlı olarak nitelendirilebilecek bu reformlar bile, parti ve hükümet bürokratlarınca ciddi direnişlerle karşılaştı.

Bu arada dışarıda da,  batının ve doğunun gelişmiş ülkeleri ile ilişkilerin başlatılmasına karar veren Gorbaçov, 1987 yılı aralık ayında, dönemin ABD başkanı Ronald Reagan ile Beyaz Saray’da bir araya geldi ve orta menzilli nükleer başlıklı füze stoklarının imhası için anlaşma imzaladı.

 

 

Sovyet Ordusu’nun Afganistan’dan Çekilmesi

 Ardından, 14 Nisan 1988’de, SSCB, ABD, Pakistan İslam Cumhuriyeti ve Afganistan  Cumhuriyeti temsilcilerince imzalanan Cenevre Mutabakatı ile Sovyet Ordusu’nun Afganistan’dan çekilmesi kararlaştırıldı.

1988 yılı ekim ayında, ülkenin yasa yapıcısı Yüksek Sovyet Prezidyumu Başkanlığı’na seçilen Gorbaçov, reformlarının parti üyelerince engellenmesinin önüne geçmek için hükümetin yasama ve icra yetkilerini yeniden düzenledi.

15 Şubat 1989’da Politbüro’nun da desteği ile başlatılan çekilme ile SSCB Ordusu’nun Afganistan’daki on yıllık işgali sona ermiş oldu. Ülke Afganistan Demokratik Halk Partisi yönetimine bırakıldı.

Gorbaçov’un içeride uygulamaya geçirdiği yeniden yapılanma ve açıklık politikaları yanında Afganistan’dan çekilmesi ardından yaşanan krizler sonucu Komünist Parti’nin ülkede politik üstünlüğünü kaybetmesine ve sonrasında da SSCB’nin dağılmasına neden oldu.

Böylece, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından başlayan 45 yıllık Soğuk Savaş döneminin sonunu getiren Gorbaçov’a 1990 yılı Nobel Barış Ödülü verildi.

 

Sovyetlerin Afganistan’ı işgali siyasi bir hataydı

 Bu sözlerin sahibi Gorbaçov, SSCB’nin varoluşunun alacakaranlıklar içine sürüklendiği o günlerde, orduların Afganistan’a girmesinin çok değerli kaynakların harcanmasına yol açtığını ifade ederek, SSCB’nin Afganistan’da düştüğü durumdan ders çıkarmayan NATO ve ABD’nin de, hiçbir başarı şansı olmayan bir sonuca mahkum olduklarını söyledi.

Gorbaçov’a göre, hem SSCB, hem de NATO ve ABD için benzer durumlarda hep yapıldığı gibi, jeopolitik hesapların yanlışlığından kaynaklanan abartmalar hatanın en önemli nedenidir. Hele Afganistan gibi, çok sayıda ilkel kabilenin yaşadığı bir ülkede toplulukları demokratikleştirmeye kalkmak, sonucu baştan belli, gerçeklikten uzak, hatta hayal ötesi bir girişimdir.

 

Sonuç yerine

 Nobel Barış Ödülü sahibi Gorbaçov’un bu sözleri ABD Emperyalizminin Tarihi Geçmişi açısından bakıldığında yerinde midir, değil midir, diye düşünürken, ABD’nin son Afganistan Süreci’ni kısaca baştan hatırlamak isabetli olur.

Bilindiği gibi, Amerikalıların kısaca 9/11 olarak adlandırdıkları NewYork’daki Dünya Ticaret Merkezi’ne  yapılan saldırılar üzerine, dönemin başkanı Oğul Bush’un Bin Ladin’i avlamak ve onun kurduğu iddia edilen El Kaide adlı örgütü ortadan kaldırma kararıyla Afganistan’ı işgal eden ABD Ordusu yirmi yıl boyunca, hem insani, hem de maddi büyük kayıplar verdikten sonra bugünlerde oradan çıkıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki ABD tarihine aşina birinin, sürecin başından bu yana yaşananlara geri dönüp baktığında gördüğü manzara hiç şaşırtıcı değil. Çünkü ABD Emperyalizmi, Kore, Güney Amerika, Küba, Vietnam, Irak vb ülkelerde ne yapmışsa, Afganistan’da da benzerini yapmış. Yani, girdiği her ülkede neden olduğu felaket boyutundaki insani ve maddi yıkımlar yanında, onlarla karşılaştırılamayacak düzeyde de olsa, kendi askerlerini yitirmekle kalmamış, ABD Hazinesi büyük maddi kayıplara uğramış.

Geri plandaki ana unsurlara bakıldığında bunların, kirli işler için yetiştirilmiş ama birçok beceriksizlikle malul işgüzar CIA, diğer ülkelerin çoğunu ABD düşmanı olarak algılayan Pentagon, Kongre’nin bazı şahin üyeleri ve genellikle yetersiz ama Amerikan şovenizminin kişiliğinin temelini oluşturduğu başkanlar olduğunu görmek mümkün.

 Elbette,  Amerikanca deyişle, “sonuncusu ama belki de en önemlisi”  Amerikan Savaş Endüstrisi’nin her zaman en üst düzeyde işlerliğinin sağlanması!

ABD Neo-Liberal Emperyalizmi’nin adeta şablonlaşmış bu yapısı değişmedikçe, bugün Afganistan’dan çekilen ABD’nin, yarın veya yarından sonra tekrar Afganistan’da veya başka bir ülkede kendi askerleri ile olmasa da her türlü silahla destekleyeceği işbirlikçileri aracılığı ile dünya jandarmalığından vazgeçmesi beklenemez. Üstelik Gorbaçov’un söylediği gibi, hata olup olmadığını düşünme gereksinimi duymaksızın!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları