18 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- TRUMP İFLAH OLMAZ BİR PİNOKYO MU?

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- TRUMP İFLAH OLMAZ BİR PİNOKYO MU?

Eklenme : 22.01.2020 - 18:13

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- TRUMP İFLAH OLMAZ BİR PİNOKYO MU?

 

 

Gün geçmiyor ki, ABD basınında Trump ile ilgili tuhaf haber/yorum çıkmasın. İşte bunlardan biri de Washington Post’un 20 Ocak sayısında yer aldı.

Glenn Kesler, Salvador Rizzo ve Meg Kelly adındaki gazeteciler tarafından yapılan bir çalışmanın haber/yorumunda, Trump’ın göreve geldiği günden bu yana geçen ilk üç yılda söylediği, ” doğru olmayan veya yanıltıcı ” olarak nitelendirilen sözlerinin istatistiki sonuçlarına yer verilmiş.

Bu tür bir çalışma, ABD’nin saygın yayın organlarında 1970’lerin başlarından itibaren, önce insan eliyle yapılmaya başlanmış. Son yıllarda ise bilgisayarlar aracılığıyla ” the Fact Checker’s data base “, yani haber veya makalede ” Gerçekleri Doğrulama veri tabanı” adındaki programla yapılıyormuş.

Türkiye basınında benzer bir iş yapılıyor mu, elbette bilemem. Ancak ülkedeki çok sayıda medya kuruluşunun son yıllarda sanki tek elden yönetiliyorcasına sürdürdükleri yayınlara bakacak olursak, böyle bir işin bizde çok daha üst boyutlarda gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yazının konusu olan çalışmanın sonuçlarını irdeleyen haber/yorumda şöyle deniyor.

‘ Biz bu projeyi, başkanın ilk 100 gününde yaptığı işlerin bir parçası olarak ele aldık. O süre içinde, Trump’ın günde en az beş kez, “doğru olmayan veya yanlış yönlendirici ” iddiasını tespit ettik. Bu tespit okuyucuların dikkatini çekmiş olmalı ki, çalışmayı Trump’ın görev süresinin tümünü kapsayacak biçimde sürdürmemiz için okuyuculardan yoğun talepler geldi. O günlerde bunun ne anlama geldiğini biz de pek anlayamadık.

Çalışmayı sürdürünce , Trump’ın doğru olmayan veya yanlış yönlendirmeye dönük iddialarının 2017’de 1999, 2018’de 7688 ve nihayet 2019’da 8155 adet olduğunu belirledik.

Yani başkan sadece bir yıl içinde, önceki iki yılın toplamından fazla sayıda, ‘ doğru olmayan ‘ iddiada bulunmuş. Diğer bir anlatımla, başkan bu tür iddiaları 2017’de günde altı kez, 2018’de yaklaşık 16 kez ve 2019’da 22 kezden fazla ortaya koymaktan çekinmemiş.

Sonuç olarak söylemek gerekirse, görevinin sonuna 366 gün kala, bir diğer ifadeyle 19 Ocak günü itibariyle görev yaptığı 1095 günde Trump 16241 kez ‘ doğru olmayan veya yanlış yönlendirici ‘ beyanda bulunmuş.

Bu sayıya, yazının yazıldığı 20 Ocak gününde Trump’ın Amerikan Çiftçi Birlikleri Federasyonu’nun yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, benzer ifadeleri en az 20 kez tekrar ettiğini de eklemeyi unutmayalım. ”

Yazarlara göre, Trump’ın doğru olmayan söylemlerinin, geçtiğimiz yılın Ekim ve Kasım aylarında zirveye ulaşmış olmasını nedeni, 2020 seçimlerindeki muhtemel rakibi Demokrat Joe Biden hakkındaki soruşturmanın derinleştirilmesi için Ukrayna Başkanı Zelensky’e yaptığı baskı!

Bilindiği gibi söz konusu Ukrayna olayı nedeniyle Kongre’nin Temsilciler Meclisi’nde Trump’ın azli için görüşmeler yapıldı ve sonunda Meclis aldığı azil kararını Senato’ya gönderdi. İşte bu görüşmeler sırasında başkan, doğru olmadığı kolayca ve defalarca ortaya çıkarılan söylemleriyle soruşturmayı sulandırmaya çalıştı.

Bu sırada, mesela Ukrayna Başkanı ile yaptığı telefon konuşmaları konusunda, muhbirin şikayetinin doğru olmadığını 70 kere tekrarlamış.

Yine aynı konuda, yaptığı konuşmalardan alarme olan Beyaz Saray görevlilerinin, anında defalarca uyarılarına karşın, yaptığı konuşmanın ” mükemmel ” bir konuşma olduğu konusundaki iddiasını da yaklaşık yüz kez tekrarlamış.

Pinokyo Puanı

Yazının bu noktasında size, bu yazının yazarlarından Glenn Kessler’i biraz yakından tanıtıp, Trump gibileri değerlendirirken  kullandığı ‘ Pinokyo ‘ adını verdiği bir puanlama sisteminden söz etmem gerekiyor.

Kessler, Post’un ‘ Gerçekleri Doğrulama ‘ sisteminin yönetici yazarı. Haftada en az beş gün siyasi söylemleri izleyip gerçek olup olmadıklarını değerlendiriyor. Bulgularına aşağıdaki paragrafta açıklanan yöntemle 1 ile 4 arasında Pinokyo puanı veriyor.

Bu değerlendirme sisteminde; doğruları kendine göre seçerek söyleyen, bazı gerçekleri atlayan, bazılarını abartan, fakat doğrudan yanlış olmayan söylemlere 1 Pinokyo puanı;  bazı gerçekleri eğip büken, önemli bazı gerçekleri saklayan, önemsizleri abartan söylemlere 2 Pinokyo puanı; ciddi yanıltıcı ve açık çelişkili söylemlere 3 Pinokyo puanı; tamamen palavra söylemlere de 4 Pinokyo puanı veriyor.

Kessler’in bu sisteminde sürekli 3/4 puan alan siyasetçiye de Türkçe doğrudan tercümeyle ” Dipsiz Pinokyo ” dedikleri bir unvan veriliyor. Bana göre biz buna, kendi dilimizde ” burnu en uzun Pinokyo” dersek, sanırım yanlışlık yapmış olmayız.

Post yazarlarına göre; Trump, Ukrayna olayı sürecindeki söylemleriyle bu unvanı fazlasıyla hak etmiş.

Yazarların bir önemli tesbiti de, çok zor geçmesi beklenen 2020 seçimleri kampanya sürecine doğru Trump’ın en çok kullandığı söylem (257 kez), kendi döneminde ülke ekonomisinin ABD tarihinde gelmiş geçmiş en iyi dönem olduğu iddiası!

2018 yılı haziran ayında dile getirmeye başladığı bu iddiasını o tarihten bu yana sürekli tekrarlıyor. Nitekim dün Davos Ekonomik Forumu için geldiği İsviçre’de de, başka hiç bir konuya değinmeden bu söylemi defalarca tekrarladı.

Halbuki Post’un yazarlarına göre bu iddia doğru değil. Çünkü hangi ekonomik parametreden ele alırsanız alın, günümüz ABD ekonomisinin performansı, geçmiş birçok başkanın dönemlerindekinin çok altında. Nedeni de; Trump’ın yarattığı ticaret savaşlarının sert rüzgarlarının, başta sanayi sektörü olmak üzere başka bazı sektörleri de ciddi bir resesyona sürüklemiş olması.

Trump’ın doğru olmayan söylemleri arasında başka konular da var. Mesela Demokratlar yüzünden Meksika sınırına duvar örme sözünü yerine getiremediği için, sınırlara dayanan göçmen sayısının 2019’da artması ( 242 kez ) ; ABD tarihinin en büyük vergi indirimini sağlamış olduğu ( 184 kez ) ; ticaret açıkları nedeniyle ABD’nin ciddi para kaybına uğradığı ( 176 kez ) vs vs.

Post yazarları Trump’ın bu yanıltıcı beyanları yanında, bir de yaklaşık % 20’sinin doğru olmadığı açıkça ortaya çıkan Twitter mesajları olduğunu ekliyorlar.

Günümüzde ABD liderinin kişiliğini yansıtan bu tabloya bakıp;” ne olacak adamın burnu ne kadar da uzunmuş ” diyerek gülüp geçmek mümkün elbette.

Ancak kanımca, Trump’ın kendi ülkesinin kaderiyle oynaması bir yana, bütün ülkelerin ve yerkürenin gününü ve geleceğini ilgilendiren konularda önemli kararlara imza atabilen konumda olduğu düşünülürse, işin pek şakaya gelir yanı olmasa gerek.

Günümüzde küresel çerçevede bakıldığında sorgulanacak lider elbette sadece Trump değil.

Kendisine Mao statüsünde ömür boyu başkanlık talep eden ve partisinin genel kuruluna bu talebini onaylatan Çin Başkanı Xi Jinping de, bütün dünyanın kaderinde söz sahibi liderlerden biri.

Diğeri de, 2024 yılında ülkesinin başında bulunduğu sürenin 24 yılı dolduracağı Putin. O da adeta Çar konumuna ulaşma yolunda şimdiden anayasayı kendine göre değiştirmek için manipülasyonlara başlamış görünüyor.

Dünyanın üç büyük ülkesinde, adeta monarşik iktidarlar yaratma sinyalleri veren bu marazi durum, küresel çerçevede bulaşıcı olmaya uygun yeni bir sürece dönüşebilir mi?

Şimdilik her ne kadar tuhaf görünse de bu soru, önümüzdeki yakın dönemde bütün dünyada sorulmaya başlanırsa; bana göre hiç şaşırtıcı olmaz; üstelik, çoğunlukla krallık ve imparatorlukların hüküm sürdüğü yaklaşık yüzyıl önce yaşanan 1.Savaşın ve ardından sadece otuz yıl sonra faşist diktatörlerin dünyayı kan ve gözyaşına boğduğu  2. Savaşın acı gerçekleri henüz hafızalardaki yerini korurken.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları