8 Mayıs 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINDA YENİ DENGE: TÜRKİYE’DE UCU AVRUPA’YA ULAŞACAK GAZ DAĞITIM MERKEZİ

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINDA YENİ DENGE: TÜRKİYE’DE UCU AVRUPA’YA ULAŞACAK GAZ DAĞITIM MERKEZİ

Eklenme : 13.10.2022 - 18:54

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- UKRAYNA-RUSYA SAVAŞINDA YENİ DENGE: TÜRKİYE’DE UCU AVRUPA’YA ULAŞACAK GAZ DAĞITIM MERKEZİ

UKRAYNA’DAKİ SAVAŞ

YENİ BİR FAZ’A MI GEÇİYOR?

 Bilindiği gibi, Ukrayna’nın Nato’ya yakınlaşmasını Rusya için tehdit sayan Putin, uzun süren kararsızlığının ardından nihayet geçen şubat ayında, işgal tehdidi ile “özel operasyon” adını verdiği saldırılarına başladı.

Her ne kadar Putin, “savaş” sözcüğünü kullanmasa da, sekizinci ayına giren bu “operasyon” çeşitli aşamalardan geçerek sonunda “hibrit savaş” denilen aşamaya doğru evrilme işaretleri vermeye başladı.  Hibrit Savaş terimi, çatışma alanlarında, nükleer dahil,  konvansiyonel olan olmayan her tür yıkıcı silah yanında, yalan haber, diplomasi ve siber saldırıları da içeren bir savaş anlamına geliyor.

Bazı gözlemciler bu aşamada, öncelikle bir an önce ateşkes,  ardından iki tarafı barış görüşmeleri için masaya oturtacak bir uluslararası girişim ortaya çıkmazsa, bir adım sonra 3. Dünya Savaşı olasılığının giderek büyüyen bir tehlike olarak karşımızda durduğunu söylüyorlar.

Kuzey Akım Gaz Boru Hattına, ardından  Kırım’daki Kerç Boğazı Köprüsüne yapılan sabotajların hemen sonrasında Rusya, başkent Kiev dahil Ukrayna’nın çok sayıda kentindeki sivil hedeflere vurmaktan çekinmedi. Bu durumda akıllara şu sorular geliyor:

Putin, askeri ve sivil hedef ayrımı yapmadan, savaş suçu işleme pahasına Ukrayna’nın birçok kentini  bombalamaya devam ederek, önce  Avrupa’yı saracak, sonrasında da daha geniş çerçeveye yayılacak bir  büyük savaşı mı kafasında kurguluyor?

Yoksa, uluslararası alanda kabul görmeyen referandum sonrası topraklarına kattığı Donbas bölgesinde yarattığı de-facto durumu, askere aldığı rezerv güçler ile tahkim edip, ardından karşı saldırıyla halkına satacağı bir “başarı” hikayesi yakaladıktan sonra masaya oturmayı mı planlıyor?

 

Şahinler…

Son on aydır, asker, sivil çok sayıda Ukraynalının yaşamını kaybetmesine, ülkenin alt ve üst yapılarının büyük ölçüde tahrip olmasına, birçoğunun da yıkılıp  enkaza dönüşmesine neden olan bu kanlı savaşın devamını isteyenlerin başında Pentagon ve onun kuklası Ukrayna başkanı Zelensky’nin geldiğini söylemek mümkündür.

Bunlara, AB’nin Brüksel’deki başkan düzeyindeki yöneticileri, Nato genel sekreteri ve bazı AB ülkelerinin lider konumundaki şahinleri eklendiğinde, batı kanadında barıştan söz etmek şimdilik bir hayli güçleşmektedir.

Bu bağlamda, geçen hafta AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, AB üyesi küçük Baltık ülkesi Estonya’yı ziyaretinde, Estonya Başbakanı Kaja Kallas’ın, “Zelensky sadece kendi ülkesini değil, Avrupa’yı da Putin’den korumaktadır” gerekçesiyle Ukrayna’ya hava koruması sağlanması talebi dikkate değerdir.

Moskova tarafında ise, Rus ordusunun cephede bir hayli gerilemesine tepki veren SSCB artığı bazı üst düzey askerler, sivil yöneticiler ve Çeçenistan özerk cumhuriyeti başkanı Kadirov ve benzerlerinin, Kerç köprüsüne yapılan sabotaja, Ukrayna kentlerine hedef gözetmeksizin füze saldırıları ile yanıt verilmesini sevinçle karşıladıkları unutulmamalıdır.

Rus parlamentosu Duma’da %6 dolayında milletvekili ile temsil edilen Kremlin yanlısı muhafazakar sosyal demokrat, “Hakikat İçin Sadece Rusya Partisi” lideri Sergei Mironov’un, Putin’in kentlere saldırısı üzerine; “Savaşmanın tam vakti, hem de en şiddetli biçimde, batının ambargoları bizi durdurmamalı, sonuna kadar gitmeliyiz.” sözleri şahinlerin sürece yaklaşımı açısından son derece ürkütücüdür.

 

Ilımlılar…

Geçen ocak ve şubat aylarında,  Putin’in Ukrayna’ya saldıracağı, hatta işgal edeceği haberlerinin medyada yer almaya başladığı günlerde,  Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve diğer bazı Avrupalı liderlerin ayrı ayrı Putin’i ziyaret ederek, Ukrayna’nın doğusunda ve Kırım’daki fiili durumun oluşturduğu sorunların çözümü için diplomasi yolunu önerdikleri hatırlanacaktır. Hatta, o dönemde Biden’ın da, Ukrayna’daki  sorunların müzakere ile çözümlenmesi için Putin ile telefonda konuştuğunu da bu hatırlatmaya eklemek gerekir.

Diğer yandan, saldırı öncesi Putin’in Çin lideri Xi Jinping’i ziyaret ederek, onun desteğini aldığı da unutulmamalıdır. Ancak Şanghay İşbirliği Örgütü’nün geçen eylül ayında Özbekistan’da yapılan toplantısında, Putin ile Xi arasında gerçekleşen ikili görüşmede, Xi’nin, sürecin uzamasından duyduğu kaygıyı kendisine ilettiği, bizzat Putin tarafından ifade edilmişti.

Aynı toplantı sırasında, Putin’in ikili görüşme yaptığı Hindistan başbakanı Narendra Modi’nin de, Putin ile savaş boyunca muhtelif vesilelerle görüşmelerinde “çağımızda bu tür sorunların silahla çözümüne karşı olduğu” düşüncesini tekrarladığı da medyaya yansıdı.

 

BM’de neler oluyor?…

Savaş,  başından beri BM Güvenlik Konsey’inde ele alınmasına karşın, daimi üye olan Rusya’nın vetosu yüzünden herhangi bir karar alınamıyordu. Ancak nihayet BM Genel Kurulu’nun 12 ekim toplantısında, “Rusya’nın, Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhakının kınanması kararı”, dört ülkenin Rusya’ya desteğine karşın 143 oyla kabul edildi. Çin ve Hindistan, çekimser kalan 35 ülke arasında yer aldı. Diğer bazı üyeler ise oylamaya katılmadı.

 

Putin ne diyor?…

Aynı tarihe denk gelen 5.Rus Enerji Haftası’nın  Moskova’daki açış konuşmasını yapan Putin sözlerine şöyle başladı: “Kuzey Akım 1 ve 2 gaz boru hatlarına yapılan sabotaj, bu pazardaki aktörlerin kendi jeopolitik hırsları doğrultusunda terörizme başvurmalarının sonucudur. Böylece bütün Avrupa’yı ucuz gaz temin etmekten alıkoymanın yanında enerji güvenliği de tehlike altına sokulmuştur. Bu sabotaj, dünyanın neresinde olduğundan bağımsız, kritik enerji ve iletişim hatlarının da tehdit altında olduğunun tipik bir işaretidir.”

Putin, bu önemli başlık altındaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Kuzey Akımı sabotajlarının arkasındakiler, Rusya-AB bağlantısını tamamen keserek, Avrupa’nın politik kurumlarını ezmek, endüstriyel potansiyelini zayıflatmak ve Avrupa’nın büyük pazarını eline geçirmek isteyenlerdir. Son derece açıktır ki, bu pazar şimdi, Avrupa’ya öteden beri çok yüksek fiyatlarla LNG satmak isteyen  ABD’nin eline geçecektir. LNG, çok yüksek fiyatı bir yana, istikrarsız bir tedarik yoludur. Deneyimlerimizden biliyoruz ki, denizde yol almakta olan LNG tankeri, daha yüksek fiyat bulduğunda rotasını değiştirebilmektedir. Nitekim yakın geçmişte, bu duruma düşürülen Avrupa ülkelerinin yardımına koşan Rusya olmuştur.

Eğer anlaşabilirsek, sabotajdan pek etkilenmediğini tespit ettiğimiz Kuzey Akım-2 üzerinden Avrupa’ya gaz sevkine hemen başlayabiliriz. Bunun için şimdi top Avrupa’da. Avrupalılar uzun dönemli kontratlardan kaçındıkları için şimdiye değin 300 milyar € kaybettiler. Eğer istiyorlarsa, vanayı açıp hemen gaz çekmeye başlayabilirler. Karşılığında biz de Avrupa’dan hemen alımlara başlayabiliriz. Unutulmamalıdır ki; Avrupalı yüksek düzeyli politikacı ve bürokratların da zaman zaman ifade ettikleri gibi, Avrupa’da son birkaç on yıldır yükselen refahın arkasında Rusya ile yaptıkları işbirliği bulunmaktadır.”

 

Türk Akımı..

Uzun konuşmasının sonuna doğru, Avrupa’ya gaz ihracatının durması sürecinde, Rus gazının uluslararası pazara sevkinde, biri Sibirya’nın Gücü, diğeri Türk Akımı olarak adlandırılan boru hatlarının son derece verimli çalıştığına dikkat çeken Putin, Türk iç pazarı için Mavi Akım yanında, Türk Akım üzerinden Avrupa’ya yüksek miktarlarda olmasa da, yılda 14 milyar metreküp gaz sevkine devam ettiklerine işaret etti.

Avrupa’ya daha güvenli gaz sevkiyatı için, Kuzey Akım-1’in devre dışı kalmasının ortaya çıkaracağı gaz açığının, Karadeniz’deki Türk Akımı’na paralel inşa edilecek yeni bir boru hattı üzerinden karşılanabileceğine vurgu yapan Putin,  Kuzey Akım-1 boru hattına yapılan sabotajdan sonra, Avrupa için Türkiye’yi enerji ana merkezi (hub) haline getirecek bu projenin ekonomik olarak fizibil olmasının yanında, çok daha güvenli olacağını söyledi.

Reuters, geçen perşembe günü Kremlin sözcülerinden Yuri Usakhov’a dayandırdığı haberde, Rus Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmadan sonra Putin’in Kazakistan’a gideceği haberini geçti. Bu haberde, Usakhov’un; “Basında çıkan bazı haberlere göre, Astana’daki toplantıda Türk tarafının Ukrayna-Rusya arasındaki sorun için bazı düşünceler ortaya koyacağı anlaşılıyor. Erdoğan’ın, bu konuyu aktif bir şekilde gündeme getirme olasılığı yüksek görünüyor. Umarım, yararlı görüşmeler bizi bekliyordur” şeklindeki sözlerine yer verildi.

 

Biden ne diyor?…

 Geçen salı günü (11 ekim), CNN International’dan Jake Tapper’ın     Biden’dan aldığı özel bir mülakatı analiz eden Stephan Collinson,  gelecek ay Endonezya’da toplanması beklenen G20 zirvesinde, Putin ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna Biden’ın verdiği yanıtı şöyle yorumladı:

”Biden’ın, Putin ile görüşmek için bir rasyonalite görmemesini ifade etmesine karşın, ilginç bir yanıtla kapıyı araladığını şu sözlerinden çıkarmak mümkündür: Eğer Putin, halen Moskova’da dokuz yıl hapis cezasına çarptırılan ABD’li basketbol yıldızı Britner Griner ve haksızca tutuklanan bir diğer ABD’li asker Paul Whelan’ı mahkum değişim programı ile iadeye yanaşırsa kendisi ile oturup konuşurum.”

Collinson,  “Aslında Putin’in rasyonel bir siyasi aktör olmasına karşın Ukrayna’yı işgale kalkmasının, sonunda kendisini köşeye sıkıştıran bir hesap hatası olduğunu;  hele Ukrayna’da kullanılacak nükleer silahın Armegeddon’a  varacak boyutlarda sonuçları olacağını bildiğini” ifade eden Biden’ın, Putin’e ciddi bir mesaj vermek istediğini vurguladı.

 

Sonuç

 Sekiz aydır sürmekte olan bu anlamsız savaşın geldiği aşamada, bütün dünyada beklenmedik olumsuzluklara yol açmasının yanında, devamı halinde küresel çapta büyük felaketlere neden olabileceği  düşünüldüğünde, sürecin önce ateşkes, ardından barış müzakerelerine dönüştürülmesi için dünya liderleri, siyasetçiler ve akademik çevrelerin, bir an önce harekete geçmesi, bütün insanlık adına kutsal bir görev olacaktır.

 Umalım ki, savaşta gelinen bu yeni faz böyle bir sürece yol açar.

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları