26 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

TARGEV BAŞKANI SAMİ DOĞAN: KIRSALDA YAŞAYANLAR EVDE KALIN UYARISIYLA TARLAYA ÇIKAMAZ, AHIRA GİREMEZSE NE OLUR BİLİYOR MUSUNUZ?

Ana Sayfa » GÜNCEL » TARGEV BAŞKANI SAMİ DOĞAN: KIRSALDA YAŞAYANLAR EVDE KALIN UYARISIYLA TARLAYA ÇIKAMAZ, AHIRA GİREMEZSE NE OLUR BİLİYOR MUSUNUZ?

Eklenme : 29.03.2020 - 8:56

Avatar

Yurtseverlik Haber

yazarın tüm yazıları

 

 

Tarımsal Gelişme Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı

(TARGEV)

Son iki aydır tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgının ne zaman etkisini kaybedeceği tahmin edilememektedir.

Türkiye’de salgın giderek yayılmakta ve alınan önlemlere rağmen günde 15 kişinin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmektedir.

Ülkemizi yönetenler bu salgının zararını asgariye indirebilmek için bir takım önlemler sıralamıştır.

Sayın Cumhurbaşkanı Covid-19 salgınının ülkemize en az zarar vermesi için, 18 Mart 2020 tarihinde “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adı altında 19 adet önlem sıralamış, yine 25 Mart 2020 tarihinde de ekonomik destek paketi açıklamıştı. Açıklamalarda; bugün ülkemizde yaşayan 83 milyon insana, ürettiği tarımsal ürünlerle gıda güvencesi sağlayan, yaklaşık 3 milyon çiftçi ailesinin bulunduğu, 6 milyon insana istihdam sağlayan, yaklaşık 18 milyonun yaşadığı tarım sektörü için hiçbir önlem yer almamıştır.

Ülkemizde yazlık ekimlerin (pamuk, ayçiçeği, şekerpancarı, mısır, patates, soğan gibi) büyük bölümü ile açıkta yapılan tarla sebzeciliği tarımı Mart ve Nisan aylarında yapılmaktadır. Özellikle Antalya, Mersin ve Adana gibi illerimizde bugün itibariyle seralarda yetiştirilen ve Türkiye genelinde tarlaya ekimi bekleyen milyarlarca sebze fidesi bulunmaktadır.

Bilindiği gibi tarımsal üretim sanayi üretimi gibi kontrollü yapılamamaktadır, eğer tohum, fide zamanında toprakla
buluşturulamazsa bir yıl kaybedilir.

Tarımsal üretimden sorumlu Bakanlığımız ve çiftçi örgütü (TZOB) Kovid-19 salgının tarımsal faaliyete nasıl olumsuz etki edeceği, bu dönemde söz konusu salgından nasıl korunacağı konusunda her hangi bir plan ve programlarının olmadığını anlıyoruz. Tarım Bakanlığının internet sitesinde;Türkiye için Üretmeye Devam Ediyoruz" başlıklı kısa reklam filmi ve 81 il
Müdürlüklerine verilen talimatlardan bahsedilmektedir. TZOB sitesinde ise sadece yetkililerle görüşüldüğü belirtilmektedir.

Bizler Ziraat Mühendisleri, yıllardan beri Tarım sektörünün stratejik önemini çeşitli platformlarda dile getirmiş ve bu sektörün bizi yönetenler tarafından stratejik bir sektör olarak görülmesini ve bu bağlamda politika ve önlemlerin belirlenmesini talep etmiştir.

Bugün ve gelecekte dünyadaki en stratejik ürün, su ve gıdayı oluşturan tarım ürünleridir. Kriz dönemlerinde halkın ilk stok yaptığı ürünler gıda maddeleri ve sudur. Kriz durumlarında insanın aklına ilk gelen şey ”yarın ne yiyeceğiz” sorusu olmaktadır. Pazarlarda, marketlerde en çok aldığımız ve yarın ne olur olmaz diye stoklamaya çalıştığımız gıda maddelerinin kimler tarafından, nasıl üretildiğini çoğu kez düşünmemişizdir, belli ki bizi yönetenlerde düşünmemiş olmalılar ki, Dünya Sağlık Örgütü’nün “pandemi” ilan ettiği Koronavirüs (Covid-19) salgınının yarattığı risklere karşı ülkemizde alınan önlemler arasında sektörün hiç bir paydaşı dikkate
alınmamıştır.

Yetkililerin sürekli ‘Evde Kalın’ uyarılarına rağmen, her türlü riskleri göze alarak, büyük fedakarlıklarla gıda maddelerini tarlada üretip, raflara ulaşmasını sağlayan tarım emekçilerini bugün biraz daha öne çıkararak karşılaştıkları risklerin çözümü doğrultusunda çaba harcamalıyız.

Evde Kalın uyarısıyla kırsalda yaşayanlar tarlaya çıkamaz, ahıra giremezse Türkiye kıtlık ve açlık riski ile karşı karşıya kalır.

Ülkemizde son 15 gündür biraz daha yoğunlaşan coronavirüsü (Covid-19) salgınıyla mücadelede daha çok şehirde yaşayanlar gözetilerek önlemler alınmakta, ekonomik önlem paketleri tarım dışı sektörler için açıklanmaktadır.

 

Ne yapılmalı ?
Tarladan sofraya kadar gıda zincirinin tüm halkalarında (ekim, dikim, hasat, nakliye,depolama, paketleme, ürün hijyeni vb) görev alan çalışanların kriz (Covid-19 salgını) döneminde; üretici sağlığını, çalışanının sağlığını nasıl koruyacağı, ne tür önlemler alacağı, gıda hijyeninin nasıl sağlanacağı vb. konularında Bakanlık tarafından il ve ilçelerde (uzman Sağlık çalışanlarının desteğiyle) gerekli eğitimlerin verilmesi, gerekmesi durumunda bakanlık koordinatörlüğünde tüm paydaşlardan oluşan "Virüs Tarım Çalışma Kurulu kurularak, il ve ilçelerdeki gelişmeler dikkate alınarak ivedi müdahalelerin yapılması sağlanmalı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal üretimin kesintisiz bir şekilde devam etmesi için tüm idari önlemleri alarak işletme sahiplerinin ve çalışanlarının tarlalarına, bahçelerine, seralarına ve ahırlarına ulaşmalarına imkân sağlaması,

Tarımsal işletmelerde çalışanların önemli bir kısmının 65 yaş ve üzeri olması nedeniyle meydana gelecek idari sorunların Tarım Bakanlığı tarafından acil olarak çözüme kavuşturulması,

Çiftçilerimizin 2019/2020 sezonunda üretimde kalarak halkımızın gıda talebini karşılaması ve Covid-19 salgınıyla mücadele edebilmesi için ÇKS, HAYBİS ve AKS Kayıt sistemlerine kayıtlı üreticilere Nisan ayı içerisinde varlıklarına göre 25.000 TL ile 100.000 TL arasında nakit avans ödemesinin yapılması,

Türkiye'de özellikle sebze ve meyve üretim ve hasat döneminde yoğun olarak mevsimlik tarım işçisi çalıştırılmaktadır. Tarım Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı eşgüdümünde mevsimlik tarım işçilerin kriz döneminde nasıl çalıştırılacağı, ne tür önlemlerin alınacağı, şehirlerarası nakillerin nasıl yapılacağı ve barınma koşullarının nasıl sağlanacağı vb. konularda tedbirlerin acilen belirlenerek illere tebliğ edilmesi,

2020 yılı Mart ayı başından itibaren hızla artan döviz fiyatları dikkate alınarak, tarımsal girdi fiyatlarındaki KDV’nin düşürülerek girdi fiyatlarının sabit tutulmasına özen gösterilerek ürün maliyetlerinin makul bir seviyede tutulmasının sağlanması,

Dünyanın yaşadığı salgın dikkate alınarak, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı kanununda da gerekli değişiklikleri yaparak amacı ne olursa olsun kesinlikle mutlak tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına izin verilmeyerek tarım arazilerinin korunması sağlanmalı,

Covid-19 salgınını fırsat bilerek, Türkiye genelinde arazi kullanım planlaması yapılarak, ürün çeşitliliği ve üretimin sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasına geçişi sağlayacak Tarım Parselleri oluşturacak toplulaştırma çalışmalarına ivedilikle geçilmesi,

Covid-19 salgını gibi tüm dünyayı olumsuz etkileyen ve tarımsal üretimi büyük oranda düşürecek olan iklim değişikliğidir. İklim değişikliğinin kısa ve uzun vadeli senaryoları dikkate alınarak mevcut tarım alanlarında kuraklığa dayanıklı bitki tür ve çeşitlerinin geliştirilmesi, ekim teknikleri ve toprak kullanım yönetimine yönelik araştırma çalışmalarına hemen başlanılmalı ve üniversite
ve Tarım Bakanlığında İklim Değişikliği ile ilgili bağımsız birim oluşturulmalıdır.

Bitki su tüketim ilişkileri dikkate alınarak sulamanın yapılması ve bilinçsiz su tüketiminin önüne geçilmesi gerekmektedir. Su havzaları ve su kaynakları korunarak, doğal yaşamı tehdit eden HES’ler durdurulmalı ve suyun ticarileştirilmesi engellenmelidir.

Değerli Üreticilerimiz , Üretime Devam Edin , Sağlıklı Kalın .

Tarımsal Gelişme Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı

TARGEV BAŞKANI
SAMİ DOĞAN

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları