İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin son verilerine göre, ağustos ayında 186, bu yılın ilk sekiz ayında ise en az bin 202 emekçi, iş yerlerinde meydana gelen ‘kazalar’ sonucunda hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde yakınlarını kaybedenlerin aileler, yıllar süren davalardan sonuç alamadıklarından şikâyetçi.
DOKUZ YIL GEÇTİ ADIM YOK
İş kazaları ve cinayetlerine her gün bir yenisi ekleniyor.
Birgün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre dün de Tuzla Deri Organize Yan Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren kimya fabrikasında çalışan Abdullah İnce adlı işçi, temizlediği içi boş haldeki kum silosu içine düşerek yaşamını yitirdi. Samsun’un Tekkeköy ilçesinde ise 21 yaşındaki bir işçi hava bastığı iş makinesi patlaması sonucu ağır yaralandı.
İş cinayetinde yakınlarını kaybeden ve uzun yıllar adalet arayan ailelerden biri de 1 Mayıs 2012’de “Arka Sıradakiler” dizisinin çekimi sırasında yaşamını yitiren, dizinin sanat grubu asistanı 26 yaşındaki Selin Erdem’in ailesi… Abla Sema Erdem, yaşananları şöyle anlatıyor: “Olayın olduğu gün çekimin yapıldığı Kâğıthane’de demir kapının önünde mola veriyorlarmış. Üç kişi oturuyorlarmış, arkadaşlarının anlattığına göre Selin, arabayı görünce yanındaki bir arkadaşını yan tarafa itmiş. Yokuş aşağı bir yer zaten. Şoför ‘geri vitesi takıyorum’ diye ileri vitese takmış. İfadesinde de ‘fren patladı’ demişti. Olay sonrası kimse şahitlik yapmadı.”
Yaşananların ardından üç gün içinde dava açıldığını ancak davadan bir sonuç alamadıklarını belirten abla Erdem, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yalnızca şoför tutuklandı ve 4 ay sonra serbest bırakıldı. Dava sadece trafik kazası üzerinden yürütüldü, ısrarla bunun yalnızca trafik kazası olmadığını söylememize rağmen…Başka kimse ceza almadı. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. 9 yıl geçti, hiçbir şey yapılmadı. Biz adaletin tam ve eksiksiz sağlanmasını istiyoruz. Geç gelen adalet, adalet değil. Avukata, bilirkişiye, savcıya, hâkime de iş düşüyor. Hep işverenden yana, hep güçten yana söz hakkını kullanıyorlar. Hep suç atfettikleri insanlar işçiler oluyor. Benim kardeşim geri gelmeyecek ama bir başka canlar yanmasın.”
KİMSE SAHİP ÇIKMIYOR
İstanbul Esenyurt’ta 9 yıl önce Özel Doğa Hastanesi’nin tabelasını onarırken hastanenin hemen üzerinden geçen yüksek gerilim hattına temas ederek yaşamını yitiren 17 yaşındaki Eren Eroğlu’nun ailesinin de adalet mücadelesi sürüyor. Eren’in babası Erdinç Eroğlu, “Adalet arıyoruz” diyor ve ekliyor: “Tüm uyarılara rağmen yüksek gerilim hattı ile ilgili hastanenin, dönemin belediyesinin gereken önlemleri almadığı bilirkişi raporları ile açıklandı. Bilirkişilerin raporlarına rağmen AKP’li belediye meclis üyesi ve oğlumun çalıştığı firmanın müdürü ile ustabaşı en yüksek 3 yıla varan cezalar aldı onların da yatarı olmadı.”
Erdinç Eroğlu, cezasızlığa dikkat çekiyor: “Dava 7 yıl sürdü. Kamu yöneticilerinin yargılanmasını ve hastanenin mülk sahibinin yargılanmasını istedik. Önlem almayan herkes bu davada suçlu. Adalet arayışımız sürüyor.”
***
ÖNLEMLER HEP KÂĞIT ÜSTÜNDE
İSİG Meclisi’nden Ertuğrul Bilir, ülkede kâğıt üzerinde yasa ve yönetmeliklerin olduğunu ancak uygulanmadığını belirtiyor: “Bütün kapitalist ülkelerde çalışma yaşamı sermayenin kârına göre belirleniyor. Kâğıt üstünde birçok yasa, yönetmelik var ama uygulanmıyor.”
Bilir’e göre hukuk, özellikle emekçiler söz konusu olduğunda oldukça yavaş işliyor: “Bu tür davalar on yıldan daha da uzun sürüyor. Bunlarda ailelerin bu konulardaki cesaretini kırıyor.”
***
VİCDANLARI KALMAMIŞ!
Antalya’da direksiyonda kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden 61 yaşındaki Nusurettin Akçay’ın kullandığı beton mikseri, park halindeki 3 araca çarptı. Kazada hayatını kaybeden Akçay’ın cansız bedeni, olay yerinden kaldırılmadan mikserdeki beton harcını almak için başka bir araç gönderilerek çalışılmaya devam edildi. Yapılan incelemenin ardından Akçay’ın cenazesi, Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
