Lozan Üniversitesi’nin Avrupa Konseyi için her yıl derlediği 2021 Cezaevi İstatistik Raporu, Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısındaki artışı ortaya koydu. 49 ülke arasında her 100 bin kişiye düşen mahkûm sayısında Türkiye ikinci oldu.
Birgün’de yer alan habere göre Türkiye cezaevlerinde tutulanların toplam sayısında da Rusya’nın ardından ikinci sırada yer aldı. Geçen yıl 272 bin 115 kişi cezaevinde tutuldu.
ARTAN TEK ÜLKE
İncelenen zaman diliminde Türkiye, hapsedilme oranının yükseldiği Avrupa’daki tek ülke oldu. Hapsedilme oranı yüzde 89,3 arttı. Aynı dönemde tutuklanma oranı İzlanda’da yüzde 9,7, İsviçre’de yüzde 9,2, İrlanda’da yüzde 8,9, Türkiye’de yüzde 8,9 ve Arnavutluk’ta yüzde 8,7 oranında azaldı.
Rapora göre tutukluların yaklaşık yüzde 95’i erkeklerden oluşurken yüzde 5’i kadın. Tutuklu kadın oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 8,5 ile Litvanya oldu. Arnavutluk en az kadın tutukluya sahip ülke.
30 YILDIR CEZAEVİNDE
Cezaevleri giderek kalabalıklaşırken değiştirilerek yönetmelik nedeniyle infaz süresini tamamlayan birçok mahkûmun tahliyesi engelleniyor. 24 yaşında cezaevine giren ve 30 yıldır cezaevinde olan Sevgi Saymaz da bu mahkûmlardan biri. Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan Sevgi Saymaz’ın babası Müzekkir Saymaz, 36 yıl hapis cezası alan ve yatacağı süre olan 30 yıl tamamlanmasına rağmen kızının tahliye edilmediğini anlattı. Baba Saymaz, kızının cezaevi idaresi tarafından, “Dışarıya uyum sağlayamaz” ve “Pişmanlık belirtisi göstermiyor” gerekçesiyle tahliye edilmediğini ve 6 yıl daha cezaevinde tutulmasına karar verildiğini söyledi.
İTİRAZ REDDEDİLDİ
Kızının tahliyesinin keyfi biçimde engellendiğini anlatan baba Saymaz, şunları söyledi: “25 Mart’ta tahliye olması gerekirken cezaevi idaresi buna engel oldu. Sevgi’nin 6 yıl daha hapis yatması isteniyor ancak bunu yatması için cezaevinde bir suç işlemiş olması gerek. Kızımın hapis yattığı süre boyunca yasalara göre suç sayılabilecek bir fiili yoktu. Cezaevindeki bazı yanlış uygulamaların düzeltilmesi için protesto yöntemlerine başvurmuştur ancak bunların hiçbiri suç değil. Karara itiraz ettik. İtirazımız reddedildi ancak ağır ceza mahkemesine başvuracağız. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz.”
