19 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

UKRAYNA’DA AJANLAR VE MUHBİRLER RUSYA’YA KARŞI NASIL MÜCADELE EDİYOR?

Ana Sayfa » DÜNYA » UKRAYNA’DA AJANLAR VE MUHBİRLER RUSYA’YA KARŞI NASIL MÜCADELE EDİYOR?

Eklenme : 30.07.2022 - 16:51

UKRAYNA’DA AJANLAR VE MUHBİRLER RUSYA’YA KARŞI NASIL MÜCADELE EDİYOR?
Ukrayna’da savaş Rusya’nın bütün baskısına rağmen artık bir direniş çizgisine oturmuş durumda.  BBC Türkçe’nin Doğu Avrupa Muhabiri Sarah Rainsford  bu haberinde konunun bir başka boyutu ele alıyor

Ukrayna ordusu Herson’a yönelik taarruzunu şiddetlendirir ve bölgenin geri alınmasına yönelik yeni bir harekat hazırlığının ipuçlarını verirken, yanında bir güç daha var: Rus hatlarının gerisinde faaliyet gösteren ajanlar ve muhbirler ağının oluşturduğu Ukrayna’nın ‘gölge ordusu’.

Bu direniş güçleriyle buluşmak için Mikolaiv’in ayçiçeği tarlalarının arasından geçtik. Herson’un batısında Ukraynalıların kontrolündeki ilk büyük kasaba olan mikolaiv direnişçilerin üssü haline gelmiş.

Askeri kontrol noktalarını birer birer geçerken, üzerinde yüzü görünmeyen kapüşonlu bir insan silüeti ve “Partizanlar her şeyi görür” yazısı bulunan dev reklam panoları gördük.

Bunlar, işgalcilerin sinirlerini bozup onların işgal altındaki bölgelerde yaşayan Ukraynalılara moral vermesi amacıyla hazırlanmış afişler.

Ukraynalı direnişçilerin afişi
Afişler işgalcilere korku, işgal altındakilere güç vermeyi amaçlıyor

Konuştuğum adam, “Direniş bir gruptan ibaret değil, tam bir direniş” diyor. Görüntüsünü alırken yüzü görünmesin diye yüzüne çektiği siyah maske sesini perdeliyor. Bu kişiyi ve görüştüğümüz binayı, tanınmaması için tarif etmeyeceğim. Direniş mensubu bu adamı, bu haberde Saşa adıyla anacağım.

Savaştan kısa süre önce Ukrayna kısmen de olsa bir direniş hareketi inşa etmek ve yönetmeye yönelik bir adım olarak Özel Kuvvetler’ini güçlendirmişti.

Hatta bu kapsamda basılan “İyi bir partizan nasıl olmalı?” başlıklı bir kitapçıkla müstakbel sivil direnişçilere işgalcilerin lastiklerini patlatmak, benzin depolarına şeker koymak ya da çalışmayı reddetmek gibi yöntemler anlatılıyordu.

Tavsiyelerden biri işgalcilere karşı “sürekli aksi ve somurtkan olmak”.

Fakat Saşa’nın mensubu olduğu muhbirler grubunun görevi biraz daha aktif: Herson’daki Rus güçlerinin hareketlerini izlemek.

Herson’dan her gün telefonuna gönderilen çok sayıda videoyu bana gösterirken, “Mesela diyelim ki dün yeni bir hedef tespit ettik, onu orduya iletiyoruz, bir ya da iki gün içerisinde gidiyor” diyor.

Bunlardan biri, bir askeri üssün yakınından geçerken Rus araçlarını çeken birinden geliyor. Bir diğeri bir güvenlik kamerası görüntüsü. Üzerlerinde dev Z işaretiyle Rus kamyonlarının geçişini gösteriyor.

Saşa ajanlarını, “Zafer umudunu yitirmemiş ve ülkesinin kurtuluşunu isteyen Ukraynalılar” diye tarif ediyor.

“Elbette korkuyorlar” diyor, “Ama ülkeye hizmet daha önemli.”

Saşa’yla birlikte Herson’a İHA’lar göndererek ordu için hedef tespit etmeye çalışan bir ekip de var.

Tümü gönüllü sivil insanlar ve kullandıkları pahalı teçhizatın parasını sosyal medya üzerinden fon çağrısı yaparak topluyorlar.

Başlarındaki kişi, Serhiy savaştan önce süs bitkileri yetiştirmekle uğraşıyormuş. Fakat Rus işgali başladıktan sonra Buça’da öldürülen sivilleri görünce direnişe katılmaya karar verdiğini anlatıyor. “Onu gördükten sonra artık evde kalamazdım” diyor.

Gayet tehlikeli bir iş yapıyor. Şimdiye kadar ölen olmamış ama dört kişilik ekibiyle her dışarı çıktıklarında Rus ateşi altında kalıyorlar.

“Biliyorum bir dereceye kadar şans işi” diyor Serhiy omuzlarını silkerek, “Fakat benim başıma gelirse, en azından bir dava için olduğunu bilirim.”

Direnişçilerden Serhiy
Serhiy savaştan önce süs bitkisi yetiştirmekle uğraşıyordu

Referanduma engel olmak niyeti taşıyorlar

Ukraynalı direnişçiler Rusya’nın Herson’da kalıcı olmaması için mücadele ediyor, Moskova’nın bölgede yapmaya hazırlandığı düşünülen referanduma engel olmak istiyorlar.

Rusya bölgede şimdiden para birimi rubleyi, kendi cep telefonu şebekelerini devreye soktu ve devlet kontrolündeki televizyon kanalları yoluyla Ukraynalı halka propaganda yayını yapıyor. Bölgedeki gazeteciler de gizleniyor.

Bölgenin eski yöneticisi, şimdi Mikolaiv’de kum torbalarıyla korunan bir ofis binasında sürgünde olan Dimitro Butri, bölgenin Rusya’ya katılması yönünde bir referandumun “tamamen sahte” ve utanç verici bir sonuç olacağını ve hiçbir medeni ülke tarafından tanınmayacağını düşünüyor.

Tanınıp tanınmamayı Rusya çok fazla önemsemeyebilir. Moskova açısından bölge stratejik öneme sahip. 2014 yılında yasa dışı bir şekilde ilhak ettiği Kırım’ın suyu buradan gidiyor ve burası Kırım yarımadasını Rusya’ya bağlayan yolun geçtiği bölge.

Ukraynalı sürgündeki bölge valisi Dimitro Butri
Bölgenin sürgündeki eski yöneticisi Dimitro Butri referandumun tamamen düzmece olacağını söylüyor

Saf değiştren yerel halk

Bu arada yerel halktan saf değiştirip Ruslara yardım edenler oluyor. Saşa’nın ekibi içeriden gelen istihbarata dayanarak “işbirlikçiler” diye adlandırdıkları bu kişilerin listesini çıkarıyor.

“İleride kimsenin çıkıp da ‘Ben de direnişte yer aldım’ diyememesi için” diye açıklıyor. Ama bu aynı zamanda korkutma amacı da taşıyan bir takip. Direniş üyelerinin, Ruslarla işbirliği yapan kişilerin evlerinin duvarına tehdit mesajları yapıştırması teşvik ediliyor. Bu tehdit mesajları bazen o kişinin resmi ya da bir tabut veya ‘Aranıyor’ yazısı ve başına konulan büyük ödüller gibi tehdit unsurları içeriyor. Direniş mensupları daha sonra bunların fotoğraflarını çekip Saşa’ya yolluyor.

Saşa, “Çok duvar yazılaması yapılıyor. İnsanlar ‘Referandumunuz batsın’ gibi şeyler yazıyorlar ya da afişler yapıp yapıştırıyorlar” diyor.

Herson’dan gelen son haberleri anlatırken “Ne kadar çok insanın korkmadığını görüyorsunuz. Askeri devriyelerin kol gezdiği bir şehirde bildiriler dağıtıyor, her an yolları kesilebilecekken tutkallarıyla dolanıp afiş yapıştırıyorlar” diyor.

Bu kadar da değil. Rusların yanında yer alan bazı kişilere yönelik suikastler de olmuş. Bir blog yazarı, ve Rusların atadığı yönetimde yer alan bir yetkili vurularak öldürülmüş, araçlara yerleştirilen bombalarla yaralananlar olmuş.

Şimdi Rusların safına geçen önde gelen kişilerin çelik yeleksiz dolaşmadığı söyleniyor.

Karşılaştığım direniş mensuplarının tümü bu saldırılarla ilgilerinin olmadığını ama saldırıya uğrayanlara acımadıklarını da söylüyorlar.

Saşa “Hain ve pislik dışında kelime bulamıyorum onlar için. Düşmanımız onlar” diyor.

Otobüsler aranıyor

Vladimir Putin Ukrayna işgalini hâlâ “kurtarma harekatı” olarak tanımlıyor. Ama Herson’daki Rus askerlerleri bölgeyi korku ve zor ile yönetiyor.

Ukraynalılar, Mart ayında Rus ordusu tarafından işgal edildikten sonra bölgede yüzlerce kişinin gözaltına alındığını, çok sayıda kişinin işkence gördüğünü, bazılarından haftalarca haber alınamadığını, bazılarının ise ya ölü bulunduğunu ya da cenazelerinin ailelerine teslim edildiğini anlatıyor.

Kent içinde ulaştığımız kaynaklar Rus askerlerinin sokaklarda devriye gezdiğini, otobüslerin rastgele durdurulup içindekilerin kontrol edildiğini anlatıyorlar. Üzerinde Ukrayna yönetimini desteklediği kuşkusu doğuracak bir mesaj ya da bir fotoğraf bulunan herkes gözaltına alınıyor.

Ruslar tarafından gözaltına alınan Oleh (gerçek adı değil) gülümserken kırık dişi görünüyor. Sorgulanırken yediği dayak sırasında kırılmış. Kaburgalarının da kırıldığını anlatıyor. Aynı sırada gözaltında bulunan Denis Mironov’a da işkence yapıldığına tanık olmuş. Mironov gözaltında yaşamını kaybetmiş.

Denis Mironov
Denis Mironov gözaltında yaşamını kaybetti

Ekmek dağıtıp istihbarat topluyordu

Oleh Denis ile birlikte sokaktan gözaltına alındıkları 27 Mart günü yaşadıklarını tüyler ürpertici ayrıntılarıyla anlatıyor.

Alındıktan sonraki saatlerde sürekli dayak, elektrik şoku, boğma ve ölüm tehditlerine maruz kalmışlar. Kendilerini sorgulayanların Rus haberalma teşkilatı FSB mensupları olduğunu düşünüyor.

Bir noktada o kadar çökmüş ki ölmek istemiş ve kendisini vursun diye muhafızın üzerine saldırmış.

“Nazileri arıyorlardı. Saçlarım kazınmış olduğu için benden kuşkulanıyorlardı. ‘Kahrolası bir Nazi yakaladık’ diye düşündüler” diyor.

Ne tür sorular sorduklarını merak ettiğinde, “Beni soyduklarında çamaşırımın Simpsons desenli olduğunu gördüler, bunun üzerine Amerikan ajanı olduğumu söylemeye başladılar” diyor.

Bir ay kadar önce Rus güçleri bölgeyi işgal ettiğinde Oleh ve Denis Ukraynalı gönüllülerden oluşan yerel savunma güçlerine katılmışlardı. Fakat ilk bombardımanla birlikte Herson’daki Ukrayna askeri güçleri erimeye başladı ve kalanlar da kısa süre içinde etkisiz hale geldi. O zaman gönüllüler direnişe katılarak Rus hatlarının gerisinde onlara karşı çalışmaya başladı.

“Üslerinin nerede olduğu, ne zaman harekete geçtikleri hakkında bilgi topluyor ve orduya ulaştırıyorduk” diyen Oleh birçok başka faaliyetleri hakkında ise konuşamayacağını ekliyor.

Görüştüğüm bir başka direniş mensubu kuşatılan Ukrayna askerlerinin botlarla Dinyeper nehrini geçmesine yardım ettiğini ve Ruslardan silah ve cephane çaldığını anlattı. “Gerisini kazandığımızda anlatırım” diye güldü.

43 yaşındaki evli ve bir çocuklu Denis savaştan önce kabzımaldı. İşgal başladığında ekmek dağıtımı yapan bir kamyon edinmiş ve hem yiyecek dağıtıp hem de istihbarat toplamaya başlamıştı.

Oleh ile birlikte bir yandan da silah topluyor ve Ukrayna ordusu Herson’u kurtarma harekatına geçtiğinde içerden destek olmak için hazırlık yapıyorlardı. Fakat yakalandılar ve işkenceye alındılar.

Rusya istihbarat örgütü FSB’den, bu iki kişiye ve gözaltına alınan diğer kişilere ne olduğu konusunda açıklama istedim, fakat bir yanıt alamadım.

Oleh, Denis’i son olarak gözaltına alındıkları ilk gece gördü. Zor yürüyor ve nefes almakta zorlanıyordu. Buna rağmen muhafızlar dayağa devam etti. Karnına, sonra yüzüne vurdular. Ellerinde cop olan iki kişi, pantolonunu indirip böbreklerine böbreklerine vurmaya başladı.

Oleh, başına geçirdikleri çuvalı tutan bant gevşeyince olanları görebildiğini anlatıyor. “Ciğerlerinin çöktüğü ve çok kötü durumda olduğu belliydi. Fakat o an müdahale edilse yaşayabilirdi. Çok korkunçtu” diye sürdürüyor.

Oleh ve Denis Kırım’da bir yere gönderildi ve Denis bir gün sonra bir askeri hastaneye götürüldü. Oleh yaşayacağını düşünmüştü. Ama ailesi bir ay kadar sonra, karşılıklı cenazelerin değişimi kapsamında Denis’in cenazesini teslim aldı. Öldüğünden ancak o zaman haberleri oldu.

Bölgeden ayrılmak kolay değil

Rusların bölgeyi işgali ardından birçok kişi can güvenliği kaygısıyla Herson’u terketti.

Ukrayna hükümeti bölgeyi geri almak için askeri bir harekatın her an başlayabileceğini söyleyerek kalanların da Herson’u tahliye etmesi için çağrı yaptı.

Fakat bölgeden ayrılmak kolay değil. Rus yetkililer cepheye doğru araç geçişini sınırlıyor ve Ukrayna kontrolündeki bölgelere giden yollardan sadece birini açık tutuyor: Kuzeydeki Zaforijia’ya uzanan yol.

Askeri kontrol noktalarının sıklığı askerlik yaşındaki Ukraynalı erkeklerin bu yoldan geçişini imkansız kılıyor. Kadın ve çocuklar bile boş tahliye otobüsleri bulabilmek için haftalarca beklemek zorunda kalıyor ya da özel araçlarda gidebilmek için inanılmaz paralar ödüyor.

Yine de her gün yüzlerce kişi kaçmayı başarıyor ve tıklım tıklım otobüsler ya da araçlarla gün batımından hemen önce kendi ülkelerinde göçe zorlananların karşılama alanına dönüşen bir süpermarket otoparkına ulaşıyorlar.

Yetişkinler bitkin, çocukların yüzünde henüz güvende olduğundan emin olamazmış gibi ürkek bir gülümseme. Mavi bir Lada otomobilin motorundan patlayacakmış gibi dumanlar yükseliyor.

Güvenlik kontrolleri yapıldıktan sonra gönüllüler yiyecek ve giyecek dağıtıyor ve kimileri, bekleyen akrabalarıyla gözyaşları içinde kucaklaşıyor.

Rus işgalindan kaçan Ukraynalılar
Rus işgalinden kaçanlar Zaforijia bölgesine geliyor

Şu anda işgal altında olan Herson’a giremiyoruz. Fakat bu alandaki insanların ruh hali oradaki yaşam hakkında epey şey söylüyor.

Ukrayna kontrolü altındaki topraklara geldikleri halde insanlar konuşmaya çekiniyor, konuştuklarımızı kaydetmeye başlamadan önce, “Ruslar bunu görecek mi? diye soruyor. Bir kısmı ise doğrudan başını sallayarak mikrofonu itiyor.

Bir arabanın arka kolduğunda dizinde bebeği Nastya ile oturan Alexandra, “Burada işler zor. Ruslar heryerde” diyor.

Bir yardım çadırının içinde elinde iki naylon torbayla yaşlı bir kadın yapayalnız ve şaşkın görünüyor. Gözyaşlarını zor tutan Svitlana artık sinirleri dayanmadığı için Herson’dan ayrıldığını ama kocasının onunla gelmek istemediğini söylüyor.

“Ukrayna ordusu gelip bizi kurtarana kadar orada bekleyeceğini söyledi” diyor.

Gecenin karanlığı çökmeye başlar ve otoparka yeni araçlar gelirken, bir adam ailesinin sadece bombalardan kaçmadığını söylüyor. “İnsanlar kayboluyor. Bunlar hep doğru” diyor ismini vermeden. “Herson’da gece sokağa çıkamazsınız.”

Direnişçilere ait bir afiş
Direnişçilerin afişinde, ‘Zaforijia, işgalcilerin mezarı’ yazılı

Güney cephesinin iki tarafında da bombardıman tehlikesi son günlerde iyice arttı.

Mikailov’da günler genellikle sabaha karşı 04.00 sularında patlamalarla başlıyor. Güneydeki Rus füze rampaları o kadar yakın ki uyarı sirenleri ancak ilk füze düştükten sonra çalmaya abaşlıyor.

Bir sabah kaldığımız otelin bodrumunda bombardımanın geçmesini beklerken kentten en az 20 patlama saydım. Bazıları bulunduğumuz binayı sarsacak kadar yakındı. Sokağa çıkma yasağı bittiğinde yakındaki okulun yerle bir olduğunu, salıncakların, çöken spor salonunun enkazı altında kaldığını gördük.

Mikailov'daki eski bölge yönetimi binası artık harabe halinde
Mikailov’daki eski bölge yönetimi binası bugün harabe halinde

Fakat Ukrayna ateşi de, Batı tarafından verilen silahlar bölgeye ulaştıkça hem sayı hem etkisi bakımından arttı ve fark yarattığı hissediliyor.

Herson sakinleri, kentteki Rus cephane depolarına füzeler isabet ettiğini bildiriyor. Dinyeper üzerindeki köprüler Andonivskiy dahil birkaç kere vuruldu ve bu Rusların tedarik yollarının kapanmasına yol açıyor.

Ukrayna ordusunun Herson’u geri alma harekatı yaklaşmış olabilir.

Saşa, kentte kalanların çoğunun hazır olduklarına ve Ukrayna harekatı başladığında Ruslara karşı savaşacaklarına inanıyor.

Konuştuğum Ukraynalılar Rus işgal yönetimine desteğin çok düşük düzeyde olduğunu ve aramalar, gözaltılar ve dayak olaylarıyla daha da düştüğünü söylüyorlar.

Gözaltında gördüğü işkencelerden sonra Oleh güney cephesinde direniş güçleriyle beraber savaşmaya hazır.

“Toprak ele geçirebilirsiniz, ama insanları ele geçiremezsiniz” diyor: “Ruslar Herson’da hiç bir zaman güvende olmayacak çünkü halk onları istemiyor. Kabul etmeyecek.”

kaynak: BBC Türkçe

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları