26 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

ZEKİ ERTÜRK YAZDI- MUCİZEDEN ÇÖKÜŞE..CUMHURİYET’İN DİNAMİKLERİNDEN, TOPLUMUN GEREKSİNMELERİNDEN DOĞAN KÖY ENSTİTÜLERİNDE SAĞLIK GERÇEĞİ

Ana Sayfa » GÜNCEL » ZEKİ ERTÜRK YAZDI- MUCİZEDEN ÇÖKÜŞE..CUMHURİYET’İN DİNAMİKLERİNDEN, TOPLUMUN GEREKSİNMELERİNDEN DOĞAN KÖY ENSTİTÜLERİNDE SAĞLIK GERÇEĞİ

Eklenme : 20.05.2020 - 8:29

ZEKİ ERTÜRK YAZDI- MUCİZEDEN ÇÖKÜŞE..CUMHURİYET’İN DİNAMİKLERİNDEN, TOPLUMUN GEREKSİNMELERİNDEN DOĞAN KÖY ENSTİTÜLERİNDE SAĞLIK GERÇEĞİ

 

KÖY ENSTİTÜLERİNDE SAĞLIK KOLU

O yıllarda ülkede korkunç bulaşıcı hastalıklar kol geziyor.

Corona  yanlarında hafif kalır.

İkinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle sürüyor. Üretimdeki nüfusun önemli bir bölümü askere alınmış. Kıtlık var, ekmek karneyle veriliyor.

Özellikle köylerde tifo, çiçek, tifüs, kızamık, cüzam, verem, frengi, trahom, sıtma çok yaygın.

Halk bu hastalıklardan kırılıyor. Çocuk ölümleri çok yüksek.  Köylerde kerpetenle diş çekiliyor. Sağlıksız koşullarda sünnet yapılıyor. Hastalıkları tedavi etmek üfürükçülere kalmış. İğne yapacak kimse yok. Köylerin hepsi sıtmalılarla dolu,  kollarında 7 veya 14 düğümlü, hoca tarafından okunmuş iplikler var. Frengili hastalar taşıyıcı olduklarından, resmi nikâh izni alamamakta, bu nedenle çocuklarını nüfusa kaydettirememekte.

Köy Enstitüleri  Kuruluş  Kanununda enstitülerde sadece köye öğretmen değil, “köy sağlık memuru”, “ebe” gibi köyün ihtiyaç duyduğu sağlıkçıların da yetiştirilmesi öngörülüyor.

Bu nedenle de adının “enstitü” olması tercih ediliyor. “Sağlıkçı” yetiştirmek üzere 1943 ve 1944 yıllarında önce dört, sonra da üç Köy Enstitüsünde “Sağlık Kolu” açılıyor. Köy Enstitülerinde ilk üç sınıfı başarıyla bitiren gönüllü köy çocukları sınavla bu kola geçiyor. 1943 yılında Malatya-Akçadağ, Erzurum-Pulur, İzmir-Kızılçullu, Ankara-Hasanoğlan Köy Enstitülerinde “Sağlık Kolu” açılıyor. Bunu 1944 yılında Kastamonu-Gölköy, Eskişehir-Çifteler, Kocaeli –Arifiye ekleniyor.

Bu kola ayrılan öğrenciler, diğer öğrencilerle ortaklaşa görecekleri  Türkçe, matematik, tarih, coğrafya, yurttaşlık, fizik, kimya, müzik, beden eğitimi, yabancı dil, resim-iş, askerlik gibi kültür dersleri  yanında anatomi, fizyoloji, hijyen, genel  patoloji, çocuk bakımı, hastabakıcılık, sağlık yönetimi, ve askeri sağlık gibi farklı dersler alırlar. Askeri sağlık dersi, o günün savaş koşulları nedeniyledir. Uygulama için küçük gruplarla “Köy Sağlık Çalışmaları” yapılır. 10-12 kişilik gruplarla, hükümet tabipliklerinde, hastanelerde dahiliye, hariciye, nisaiye ve cerrahiye gibi bölümlerde altı ay süreyle staj, seminer ve uygulamalı çalışma yaparlar.

Sağlık memuru olanlara, önceden hazırlığı yapılmış, birer at ve eğer takımı, birer çift öküz, birer mısır taneleme makinesi, birer pulluk ve birer “sağlık çantası” verilir. Bu sağlık çantasında bir aşı lanseti, pravaz, yani camdan 5 mililitrelik ve 10 mililitrelik şırınga, tentürdiyot, üç adet pamuk ile benzeri aletler vardır.

1945-48 arasında sağlık kolları 957 mezun verir. Kapanış sürecine girildiğinde bu sayı 1951 yılına kadar toplam 1599 olur. Köylerde, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede; doktorlar ve diğer sağlık personeli ile birlikte, olağanüstü başarılı olurlar. Bu hastalıkların kökü kurutulur.

1946 yılında kapatılma süreci başlar. 1951 yılına gelindiğinde, bu bölümler tamamen yok edilir. 1946 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ve 400 kişilik ekibi görevden alınır. Yerlerine seçilmiş Köy Enstitüsü düşmanları getirilir. Ana suçlama “komünistlik”tir. Üstelik bunlar Köy Enstitülerini çok iyi bilen, Tonguç’un en yakınında görev yapmış kişilerdir. Bunlardan bazıları önce milletvekili seçilirler, bakan olurlar. Kardeşi kardeşe kırdırmak böyle bir şey.  Şimdi çoğu kişi adlarını bile bilmez.

Böyle bir yıkım nasıl olur?

Akıl almıyor değil mi?

İşte size cevabı:

ABD eski dışişleri bakanı Henry Kissinger şöyle diyor:

“ABD iki sebeple güçlüdür, ülkesindeki vatan hainlerini bulur ve öldürür. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini  bulur, kullanır”.

İsmet İnönü:

“Hiçbir ülke yoktur ki, bizim kadar hain yetiştirebilsin”.

Çok sık sorulan bir soru:

Köy Enstitüleri tekrar kurulur mu?

Elbette kurulur.

Hem de bugünün çağdaş teknolojilerini, imkânlarını kullanarak, Köy ve Şehir Enstitüleri  olarak  çok daha kolay kurulur. Yalnız bir şartla, Atatürk gibi yol gösterici bir önder, İnönü gibi kurucu Cumhurbaşkanı, Hasan Âli Yücel gibi bir Milli Eğitim Bakanı, İsmail Hakkı Tonguç gibi bir İlköğretim Genel Müdürü olsun, gerisi çok kolay.

Hasan Âli Yücel 1956 yılında “İş Bankası Kültür Yayınlarını” kurmuş. Onun bakanlığı sırasında yayınlanan beş yüze yakın klasiği, Köy Enstitüleri ile ilgili en güzel kitapları; diğer pek çok güzel kitapla birlikte, İş Bankası Kültür Yayınları tekrar yayınlıyor. Bu aralar İş Bankasına  özel  ilginin bir nedeni de bu olmasın?

Zeki Ertürk

18 Mayıs 202

 

Kaynaklar:

  1. Gazalcı, Mustafa,”Köy Enstitüleri Sistemi”, Bilgi Yayınevi, 3. Basım, Nisan 2018.
  2. Aydoğan, Karabey, “Uygarlığın Tuğlası, Arifiye Köy Enstitüsü” , Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2019.

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları